Yapı Kayıt Belgesi Nedir?
Yapı kayıt belgesi, 3194 sayılı İmar Kanunu Geçici Madde 16 kapsamında belirli şartları sağlayan ve normal şartlarda imar mevzuatına aykırı durumda olan yapılara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen kayıt belgesidir.
Kamuoyunda ‘’imar barışı’’ olarak bilinen bu uygulamanın temelinde İmar Kanunu Geçici Madde 16 yatmaktadır. İlgili hükme göre imar hukuku mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş yapıların ilgili hükümden, yani imar barışından faydalanabilmesi için yapının inşasının 31.12.2017 yılından önce tamamlanmış olması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına veya bakanlığın yetkilendirdiği kurum ve kuruluşlara 31.10.2018 tarihinden önce başvurulmuş olması ve 31.12.2018 tarihine dek yapı kayıt bedelinin ödenmesi gerekmektedir. Bu şartların yanında ilgili yapının İmar Kanunu Geçici Madde 16’de belirtilen istisna yapılar kapsamında olmaması gerekmektedir. Bu istisna yapılar;
- Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar,
- Hazineye ait sosyal donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar,
- 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde İmar Kanunu’na ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlar,
- İstanbul tarihi yarımada içinde, İmar Kanunu’na ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlar,
- 19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş Tarihi Alanlardır.
Belirtilen alanlar imar barışının kapsama alanı dışında yer almaktadır. İstisna yapılardan olmayan ve belirtilen diğer şartların gerçekleştiği yapıların sahipleri imar barışından faydalanarak yapı kayıt belgesi almaya hak kazanmaktadırlar.
Yapı Kayıt Belgeleri Neden İptal Edilmektedir?
İmar barışından faydalanılan dönemde yapı kayıt belgesi başvurularının denetiminin ilgili idari kurum ve kuruluşlar tarafından sıkı bir şekilde gerçekleştirilmediği ve yukarıda bahsedilen ve İmar Kanunu Geçici Madde 16’da belirtilen şartların sağlanmadığı birçok yapının da imar barışından faydalanarak yapı kayıt belgesi alındığı yine aynı idari kurum ve kuruluşlar tarafından günümüzde tespit edilmektedir. Bunun üzerine idari kurum ve kuruluşlar daha evvel yapı kayıt belgesi vererek sağlamış olduğu ve hatalı olduğunu düşündüğü idari işlemlere ilişkin iptal kararı vermektedir. İdarenin vermiş olduğu iptal kararı yalnızca ilgili yapının mühürlenmesine ve yıkılmasına yol açmamakta, yap sahibinin cezai sorumluluğunu da doğurmaktadır.
Yapı Kayıt Belgelerine İlişkin İptal Kararları Dava Edilebilir Mi?
İdarenin yapı kayıt belgelerinin iptaline ilişkin kararı idari bir işlem olup ilgili idari kurum veya kuruluşa karşı açılacak ve iptal kararının iptalinin talep edildiği idari dava kapsamında hukuki süreç başlatılabilir. Kanuna uygun bir şekilde imar barışından faydalanılmış ve hakkında yapı kayıt belgesi alınmış yapılar açısından verilen hatalı ve hukuka aykırı iptal kararlarına karşı hukuki süreç başlatılmalıdır. Aksi halde haksız bir şekilde ilgili yapı mühürlenecek ve yıkılacaktır.
Açılacak iptal davasının temelinde yapı sahibinin idarenin iptal kararının hukuka aykırılığını ortaya koyması gerekmektedir. Mahkeme tarafların ortaya sunacağı tüm delilleri birlikte inceleyerek bir sonuca varacaktır. Bu noktada yapı sahibi taradından yapılan yapı kayıt belgesi başvuru ve ekleri, ilgili yapıda yapılacak keşifler, keşif ve yapıya ilişkin bilirkişi raporu, idare tarafından elde edilen uydu görüntüleri vb. deliller önem taşıyacaktır. Birçok detay ve hukuki aşama gerektiren bu sürecin idare alanında çalışan bir avukat desteği ile yürütülmesini tavsiye etmekteyiz.
Yapı Kayıt Belgelerinin İptali Kararına Karşı Davada Süre Hususu ve Görevli/Yetkili Mahkeme
Yapı kayıt belgesinin iptali kararına karşı iptal davasında görevli mahkeme İdare Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise iptal kararına ve açılacak davaya konu yapının bulunduğu yer mahkemesidir. İptal davası, iptal kararının tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde açılmalıdır.
Yapı Kayıt Belgesinin İptali ve Cezai Sorumluluk
Yapısına ilişkin yapı kayıt belgesi iptal edilen şahıslar, ilgili karara itiraz etmedikleri ve karar kesinleştikten sonra yapılarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. İdarenin bu noktadan sonra atacağı adımlar yapıyı mühürlemek ve ilerleyen süreçte yapıyı kullanılamaz hale getirmek olacaktır. Bu süreçte yapı sahibi maddi zararın yanında cezai bir sorumlulukla da karşı karşıya kalmaktadır. Yapısı hakkında yapı kayıt belgesinin iptaline karar verilen ve imar mevzuatına aykırı bir yapısı olduğu tespit edilen kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından Türk Ceza Kanunu m.184’te düzenlenmiş olan İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu kapsamında soruşturma başlatılmaktadır. Savcılık yeterli delili elde ettiğine kanaat getirdiği durumlarda soruşturma aşamasından kovuşturma aşamasına geçilmekte ve ilgili kişiler hakkında kamu davası açılmaktadır. Bu nedenle maddi ve manevi bir hak kaybının önlenmesi adına hem idari süreç hem de cezai süreç koordineli ve dikkatli bir şekilde yürütülmelidir.