Telif Hakkı Nedir?
Telif hakkı, bir fikir sonucunda ortaya çıkmış somut ürünün hukuki düzlemde korunmasını sağlayan en önemli araçtır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü resmi tanımına göre de telif hakkı ‘’Kişinin her türlü fikri emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan haklardır.’’ İlgili fikri ürünün kullanılması ve yayılmasına yönelik haklar telif hakkı sahibine aittir.
Telif hakkı, esas olarak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile bu kanunun 13.maddesine dayanılarak hazırlanan Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca korunmaktadır. Telif hakkı, tescil ile değil fikri eser ile birlikte doğmakta olsa da, belirli durumlarda tescil zorunluluğu mevcuttur. Yazımızın devamında tescil söz konusu olduğunda bu tescilin nasıl alındığını, ücretini, telif hakkının hukuki düzlemde nasıl korunduğunu, telif hakkı sahibinin haklarını, telif hakkının ihlali durumunda atılması gereken adımları ve konusunda uzman avukatın alanını anlatıyor olacağız.
Telif Hakkı Nasıl Alınır?
Öncelikle belirtmek gerekir ki, fikir ve sanat eserleri haklarının tescili, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca düzenlenen marka ve patentlere ilişkin tescil sürecinden farklı bir süreçtir. Marka ve patentlere ilişkin tesciller esas olarak zorunluyken, fikir ve sanat eserlerinde zorunlu tescil istisnaidir. Dolayısıyla telif hakkı ve telif hakkına bağlı koruma, fikir ve sanat eserleri ile birlikte ortaya çıkmaktadır.
- Fikir ve Sanat Eserleri nedir? Fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 2.maddesi ve devamında açıklanmıştır. Ana başlıklar olarak ilmi ve edebi eserler, musiki eserleri, güzel sanatlara ilişkin eserler, sinema eserleri, işlenme ile derlemeler, bilgisayar oyunları, yazılım işleri fikir ve sanat eseri olarak belirlenmiştir.
- Tescil serbestisi ve isteğe bağlı tescil nedir? Fikir ve sanat eserleri üzerindeki hakka ilişkin tescil serbestisi mevcuttur. Kişinin ortaya çıkardığı eser üzerinde telif hakkına sahip olabilmesi için eserin tescili gerekli değildir. Fakat tescilin sağlamış olduğu hak sahipliğinin açıklığı ve ispatın kolaylığı gibi avantajları kullanmak amacıyla isteğe bağlı kayıt ve tescil sistemi mevcuttur. Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelik m.7’de zorunlu tescil halleri dışında isteğe bağlı tescil ve kayda ilişkin süreç düzenlenmiştir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne başvurularak süreç yürütülebilir.
- Zorunlu tescil halleri nelerdir? Belirttiğimiz üzere fikir ve sanat eserleri hukukunda zorunlu tescil istisnai bir durumdur ve hangi hallerde ortaya çıkacağı Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin 5.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sinema eserleri, müzik eserleri ve bilgisayar oyunlarının, ilgili maddede belirtilen aşamalardan geçmek ve belirtilen belgeleri temin etmek suretiyle sicile kaydedilmeleri zorunludur. Bu noktada tescil telif hakkının varlığına delil teşkil eden avantajlı bir araç olmaktan çıkmakta, hukuki bir zorunluluk haline gelmektedir.
Telif Hakkı Alma Ücreti
Telif hakkının esasen tescil ile ortaya çıkmadığını belirtmiştik. Fakat tescilin zorunlu olduğu hallerde veya isteğe bağlı tescil işleminin gerçekleştirilmek istenmesi durumunda tescil için bir ücret ortaya çıkacaktır. Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin ‘kayıt ve tescil ücretleri’ başlıklı 11.maddesinde kayıt ve tescili yapılmak istenen esere göre 1000 ila 5000 arasında değişkenlik gösteren gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, kayıt ve tescil ücreti olarak belirlenmiştir.
Telif Hakkı Nasıl Korunur?
Herhangi bir eserin telif hakkı çatısı altında korumadan yararlanabilmesi için 5846 sayılı FSEK hükümleri doğrultusunda belirli şartları taşıyor olması gerekmektedir:
- Somut ürünün fikri bir temel ile ortaya çıkması,
- Ortaya çıkan ürünün bir şahsilik, kendisini üreten kişi ile arasında bağı taşıyor olması,
- Ürünün objektif olarak şekillenmiş, algılanabilir nitelikte olması,
- Kanun hükümlerinde belirtilen eser türlerinden herhangi bir veya birkaçının kategorisi altına giriyor olması,
gerekmektedir.
Belirtilen koşulların tümünü sağlamayan bir ürün, hukuki düzlemde eser olarak kabul edilemez ve telif hakkının sağlamış olduğu korumalardan yararlanamaz.
- Telif hakkı ne kadar süreyle korunur? Telif hakkının korunmasına ilişkin süreler FSEK m.26 ve m.27’de düzenlenmiştir. İlgili hükümlere göre eser sahibi telif hakkına yaşamı boyunca sahip olmaktadır. Ölümünden itibaren ise 70 yıl daha devam etmektedir. Eserin sahibi gerçek kişi değil de tüzel kişi ise, koruma süresi eserin alenileştiği tarihten başlamak üzere 70 yıldır.
Telif Hakkı Sahibinin Mali ve Manevi Hakları
Telif hakkı sahibinin bu hak doğrultusunda sahip olduğu haklar temel olarak ikiye ayrılmaktadırlar. Bunlar Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca mali haklar ve manevi haklardır. Manevi haklar FSEK m.14 ve devamında düzenlenmiştir. Umuma sunma hakkı, adın belirtilmesi hakkı, eserde değişiklik yapılmasını men etme hakkı ve zilyed ile malike karşı sahip olunan haklar eser sahibinin yani telif hakkı sahibinin kanun ile garanti altına alınmış manevi haklarıdır.
Telif hakkı sahibinin mali hakları ise FSEK m.20 ve devamında düzenlenmiş olup işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı, işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı, şeklinde belirtilmiştir.
Telif Hakkı İhlal Edildiğinde Neler Yapılabilir?
Telif hakkı sahibinin yukarıda belirtilen haklarının ihlal edildiği durumlarda, ilgili ihlallere karşı başlatabileceği çeşitli süreçler mevcuttur. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.66 ve devamında düzenlenen hukuki ve cezai yollara başvurularak var olan ihlal sona erdirilebilir, ortaya çıkacak olan ihlal önlenebilir, ortaya çıkan herhangi bir zarar var ise tazmini sağlanabilir ve söz konusu ihlal içerisinde suç unsuru barındırıyorsa ihlale sebep olan kişi veya kişilerin gerekli cezayı alması sağlanabilir. Bu yollar aşağıda sırası ile belirtilmiştir.
Hukuk Davaları
- Telif hakkı ihlalinde tecavüzün ref’i davası
Tecavüzün ref’i davası, telif hakkı sahibinin bahsetmiş olduğumuz mali ve manevi haklarına yapılan tecavüzün ortadan kaldırılması, sona erdirilmesi amacıyla açılmakta olan bir hukuk davasıdır. Davanın açılabilmesi için söz konusu ihlalin devam ediyor olması, ihlal devam etmiyorsa dahi etkilerinin halen sürüyor olması gerekmektedir. Tecavüz, ihlal, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya çalışanları tarafından gerçekleştirilmişse işletme sahibi hakkında da dava açılabilmektedir. İhlali gerçekleştiren kişinin veya işletme temsilcisi/çalışanın ihlali gerçekleştirmede herhangi bir kusuru olmasa dahi telif hakkı sahibi tarafından tecavüzün ref’i davası açılabilmektedir. Kanun koyucu FSEK m.66 ve m.67 olmak üzere mali ve manevi haklara tecavüz durumlarını ayrı değerlendirmiştir.
- Manevi hakların ihlalinde tecavüzün ref’i davası
Alenileşmemiş bir eser, telif hakkı sahibinin rızası dışında veya arzusuna aykırı bir biçimde halka arz edildiği veya telif hakkı sahibinin bilgisi dışında veya arzusuna aykırı bir şekilde adının konulduğu hallerde, ancak halka arzın çoğaltılmış nüshalarla yayılması suretiyle işlenmişse tecavüzün ref’i davası açılabilmektedir.
Kanun koyucu ayrıca manevi hakka tecavüz ile ilgili telif hakkına konu eserin haksız olarak değiştirildiği durumlarda hak sahibine:
-Eserin değiştirilmiş şekilde çoğaltılmasının yayım ve temsilinin, yayım ve temsilinin, radyo ile yayımının menedilmesini,
– Tecavüz edenin, tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalardaki değişiklikleri düzeltmesini,
-Nüshalardaki değişikliklerin giderilerek eski hale getirilmesini,
– Değişiklik, eserin, gazete, dergi veya radyo ile yayımı sırasında yapılmışsa, masrafı tecavüz edene ait olmak üzere, eseri değiştirilmiş şekilde yayımlamış olan bütün gazete, dergi ve radyo idarelerinden değişikliğin ilan yolu ile düzeltilmesini, talep etme imkanı vermiştir.
- Mali hakların ihlalinde tecavüzün ref’i davası
Eser sahibinin mali haklarına tecavüz ise ilgili eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden Kanuna uygun yazılı izni almadan, işlemek, çoğaltmak, çoğaltılmış nüshaları yaymak şeklinde gerçekleşir. Bu durumda hak sahibi tecavüzün sona erdirilmesini talep etmenin yanında FSEK m.68 hükmü uyarınca sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin 3 kat fazlasına kadarını isteyebilir.İzinsiz çoğaltılan kopyaların satışa çıkarılmadığı durumlarda hak sahibi çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın 3 katına kadarını talep edebilir. Bu durum izinsiz çoğaltan kişinin hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Ayrıca bedel talebinde bulunan kişi, tecavüz edene karşı onunla bir sözleşme yapmış olması halinde haiz olabileceği bütün hak ve yetkileri ileri sürebilir.
- Telif hakkı ihlalinde tecavüzün men’i davası
Tecavüzün men’i davası, hak sahibinin belirtilen haklarının henüz ihlal edilmediği, tecavüze uğramadığı, fakat gerçekleşmesi muhtemel olan bir tecavüzün mevcut olduğu durumlarda gündeme gelmektedir. Ayrıca gerçekleşmiş fakat durmuş olan bir tecavüzün, bir ihlalin devam etmesi veya tekrarlanması öngörüldüğü takdirde de bu yola başvurulabilir.
- Telif hakkı ihlalinde tazminat davası
FSEK m.70 uyarınca manevi hakları ihlal edilen telif hakkı sahibi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir. İlgili mahkeme, somut durumu ve ortaya çıkan zararı değerlendirerek belirli bir miktar para yerine herhangi başka bir manevi tazmin yöntemine veya bunlara ek olarak başka bir manevi tazminat şekline de hükmedebilir.
Mali hakları ihlal edilen kişi ise, tecavüz edenin somut ihlalde kusuru varsa Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan haksız fiil hükümlerine dayanmak suretiyle ortaya çıkan zararının tazminini talep edebilir.
Hakları ihlal edilen, tecavüze uğrayan hak sahibi, belirtmiş olduğumuz tazminat kalemlerinin yanı sıra ihlal eden kişinin elde ettiği haksız kazancın da kendisine verilmesini talep edebilir.
- Eser sahibinin tespiti davası
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz hukuki dava çeşitlerinden farklı olarak bu dava türü FSEK m.66 ve devamında düzenlenmemiş olup manevi haklar başlığı altında m.15/3’te belirtilmiştir. İlgili hüküm doğrultusunda bir eserin kimin tarafından meydana getirildiğinin ihtilaflı olması halinde veya herhangi bir kimsenin eserin sahibinin kendisi olduğunu iddia etmesi halinde bu hakkin tespiti amacıyla eser sahibinin tespiti davasını açabilir. İlgili mahkeme kararı ile eserin sahibinin kim olduğu tespit edilir ve bu karar ile eserin sahipliği yasal olarak davayı kazanan kişiye verilir.
Ceza Davaları
- Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz suçu
FSEK m.71 ve devamında hak ihlali durumunda başvurulacak cezai yollar öngörülmüştür. M.71 ve 72’de ise temel olarak iki suç tipi belirtilerek, bu suçlara ilişkin cezalar düzenlenmiştir. İlk suç manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz suçudur. İlgili hükme göre;
- Eseri hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa sunan, satan, kiralayarak veya ödünç vererek veya başka herhangi bir şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım haricinde elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla,
- Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla, ad koymanın yanında dağıtma ve yayımlama faaliyetinde bulunursa 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıyla,
- Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunarak intihal yapan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla,
- Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin içeriği ile ilgili kamuya açıklamada bulunan veya eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, 6 aya kadar hapis cezasıyla,
- Eseri tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla,
cezalandırılır.
İşlenen suçlarda eser sahibinin rızasına aykırı olarak üretme, işleme, çoğaltma, dağıtma, yayımlama suretiyle satışa arz eden, satan yahut satın alan kişi, kovuşturma evresine, yargılama aşamasına geçilmeden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek ilgili kişilerin yakalanmalarını sağladığı takdirde hakkında hükmedilecek olan cezada indirim yapılabilir veya ceza verilmekten vazgeçilebilir.
- Koruyucu programları etkisiz kılmaya yönelik hazırlık hareketleri suçu
FSEK m.72 uyarınca, bir bilgisayar programının haksız bir şekilde çoğaltılmasını engellemeye yönelik üretilmiş bilgisayara programlarını etkisiz hale getirmeyi sağlayan program veya teknik donanımları üreten, satışa sunan, satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran kişinin 6 aydan aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Telif Haklarının Devredilmesi veya Üzerinde Telif Hakkı Bulunan Eserin Kullanımına İzin Verilmesi
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu m.48 ve devamında hak sahiplerinin sözleşme ve tasarruf hakları düzenlenmiştir. Buna göre eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer, içerikten bağımsız, karşılıklı veya hiçbir edim talep etmeden devredebilmektedirler. Telif hakları dışında eseri kullanma hakkı sahibi kimse de, eser sahibi veya mirasçılarının onayını almak suretiyle buna ilişkin ruhsatını aynı şartlar altında devredebilmektedir.
Devir sözleşmesi Kanun uyarınca belirli şartlara bağlanmıştır. Bunlar mali haklara dair söz konusu sözleşmenin ve tasarrufların yazılı olması ve devredilen hakların açık bir şekilde ayrı ayrı gösterilmesidir. Bu şartlara uymayan sözleşme geçersiz kabul edilecektir. Yazılı bir sözleşme olmadan telif haklarınız kullanılmakta ise muhakkak yukarıda belirtmiş olduğumuz hukuki süreçlere başvurmanız ve ihlali ortadan kaldırmanız tavsiye edilir.
Bahsedilen devir imkanı ve sözleşme türü tamamen mali haklara ilişkin olup, esere ilişkin manevi hakların devredilebilmesi mümkün değildir.
Sosyal Medya ve Telif Hakları
Teknolojik gelişmelerin bu denli yaşandığı ve gerçek dünyanın neredeyse her öğesinin sanal dünyaya taşındığı günümüz koşulları dikkate alındığında, telif haklarına ilişkin internet ve sosyal medyada merkezli birçok hukuki uyuşmazlığın yaşandığı görülmektedir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çatısı altında olan eserlerin sosyal medyada kullanımına ilişkin koruma insanların kafasında soru işareti oluşturmaktadır. Açıklamak gerekir ki eser sahibinin sahip olduğu telif hakkı ve bu hakkın getirmiş olduğu koruma, bütün mecralarda olduğu gibi sosyal medyada da etkisini göstermektedir. Youtube, Twitter, Instagram, Facebook ve bilimum sosyal medya ağında yapılan paylaşımlara yönelik bu platformların kendi yaptırım ve engelleme uygulamaları söz konusu olsa da yukarıda bahsettiğimiz prosedürler aynı şekilde sosyal medyada var olan paylaşımlar hakkında da işletilebilir. Belirttiğimiz üzere Kanun’da yer alan koşulları sağlamak suretiyle eser sıfatına sahip olan ürünler açısından yukarıda sayılan dava yollarından uygun olanına başvurulabilir ve gerekli koruma sağlanabilir.
Telif Hakları Avukatı Neler Yapar?
Hukuki süreçlerde en ufak bir hata dahi sürecinizi hiç beklemediğiniz kadar uzatabilmektedir. Telif hakları avukatı, Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku alanında var olan bilgisi ile somut uyuşmazlığınıza ve şikayetinize uygun hukuki yolu belirleyerek, daha sonrasında bu yol ile ilgili usuli prosedürleri eksiksiz bir şekilde yerine getirerek hataya yer bırakmadan sürecin olabildiğince hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasını sağlar. Günümüz koşullarında herhangi bir destek alınmadan hukuki süreç yürütülmeye çalışıldığında kişilerin sürecinin gereksiz yere uzadığı, yalnızca süre problemi değil olumlu sonuç alınabilecek bir dosyada ret sonuçlarının alındığı birçok örnekle sabittir. Telif hakları alanının ne kadar özgün bir alan olduğu yukarıda belirtmiş olduğumuz bilgilerden de anlaşılmaktadır. Var olan şikayetinizin gerekli şekilde çözümlenebilmesi ve haklarınızın azami seviyede korunabilmesi adına alanında deneyim sahibi olan bir telif hakları avukatı ile çalışmak her zaman en doğru ve yararınıza olan sonucu olmanızı sağlayacaktır.
Telif Hakları Avukatı Ücreti
Telif hakkı avukatı ücreti, somut olayın niteliği doğrultusunda değişkenlik göstermektedir. Her somut olay, yukarıda bahsetmiş olduğumuz hukuki veya cezai süreçlerin uygunluğuna göre değerlendirilmeli ve o doğrultuda hareket edilmelidir. Yukarıda çok basit usuli işlemlerden ve çok daha karmaşık olan ve uzun süren dava süreçlerinden bahsettik. Telif hakkı avukatı ücreti de bu kapsamda hukuki probleme uygulanacak çözüm yolu doğrultusunda farklılaşacaktır. Ancak genel olarak avukatlık ücretleri, davanın konusunun ne olduğu, konuya göre hangi dava yolunun izlenmesi gerektiği ve hangi kanuni dayanakların temel alınacağına, davanın karışık bir dava olup olmamasına göre değişmektedir. Öncelikle var olan hukuki probleminiz ile ilgili uzman bir avukata danışılması, akabinde ücret hususunda bilgi alınması daha doğru olacaktır.