Nafaka, Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş olup boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek eşin ve bakıma muhtaç küçük çocukların geçimine katkı sağlayan maddi yükümlülüktür. Nafaka yükümlüsünde kusur aranmamakla birlikte lehine nafaka hükmedilen eş de boşanmada daha ağır kusurlu olmamalıdır. Nafaka, boşanma davasında istem halinde tedbiren hükmedilebileceği gibi dava sonunda da iştirak ve yoksulluk nafakası şeklinde hükmedilebilir.
Nafaka yükümlüsünün kendisine Mahkemece yüklenen bu maddi yükümlülüğü ifa etmemesi yeni bir ihtilafa yol açacaktır. Nafaka yükümlüsü, icra takibi yoluyla ödemeye zorlanabileceği gibi İcra ve İflas Kanununda tahsil kabiliyetini arttıran başka etkili yollar da öngörülmüştür. Bu yazımızda, İİK 344. maddede “Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası” başlığı altında düzenlenen takip hukukunda nafaka borcunu ödememe suçunu inceleyeceğiz.
Nafakanın Ödenmemesi Üzerine Yapılan Şikâyetin Yaptırımı Nedir?
İİK 344. maddeye göre; “Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.”
Görüldüğü üzere, nafaka borçlusunun nafaka ödeme yükümlülüğünü ifa etmemesi halinde nafaka alacaklısının şikayeti üzerine üç aya kadar tazyik hapis yaptırımı öngörülmüştür. Nafaka borçlusunun tazyik hapsin infazından kurtulmasının tek yolu nafakayı ödemesidir. Nafaka yükümlüsünün nafaka şikayeti nedeniyle verilen cezanın infazı sırasında cezaevinde ödeme yapması halinde de derhal tahliye edileceğini söylemek gerekir.
Nafakanın Ödenmemesi Nedeniyle Yapılacak Şikayetin Şartları Nelerdir?
Öncelikle nafaka alacağına ilişkin bir icra takibi başlatılmış olmalıdır. İcra emri, Tebligat Kanunu kapsamında usulüne uygun şekilde borçluya tebliğ edilmiş ve icra takibi kesinleşmiş olmalıdır.
Nafaka şikayeti, en fazla üç aylık nafaka miktarı için yapılabilmektedir. Nafaka borçlusu, tazyik hapis yaptırımından kurtulabilmek için icra takibine konu edilmiş son üç aylık nafaka miktarını nafaka alacaklısına ödemek zorundadır.
Nafaka için yapılacak şikayet, borçlu icra emrini tebellüğ ettikten bir ay sonra yapılabilir. Bu usuli sürenin tüketilmesi gerekir.
Nafaka alacağı, Mahkeme tarafından aylık olarak hükmedilmiş olmalıdır. Toplu hükmedilen nafaka miktarı için şikayette bulunmak mümkün değildir.
Nafaka şikayeti, icra takibinin yapıldığı yerdeki İcra Ceza Mahkemesinde yapılmalıdır.
İcra emrinin nafaka borçlusu vekiline tebliği yeterli değildir. İcra emrinin mutlaka nafaka borçlusuna da tebliğ edilmiş olması gerekir. Aksi takdirde cezai sorumluluktan bahsedilemez.
Dava, asil ya da vekil tarafından dilekçe ile açılacaktır. İcra ceza mahkemesinde görülecek bu dava açılırken iddia makamı tarafından iddianame ile kamu davası açılmaz.
Tedbir Nafakasının Ödenmemesi Halinde Şikayet Yapılabilir Mi?
İştirak ve yoksulluk nafaka alacakları için ilamlı takip yapıldıktan sonra İİK 344’e dayanarak nafaka şikayeti yapılabileceği aşikardır. Peki, Aile Mahkemesi tarafından ara karar olarak dava sona ermeden tedbiren hükmedilen nafaka için şikayette bulunmak mümkün müdür?
Tedbir nafakasına ilişkin mahkeme tarafından kurulan ara karar, nihai ve gerekçeli bir karar olmadığından ilamsız takibe konu edilir ve nafaka borçlusuna ödeme emri tebliğ edilir. Nafaka yükümlüsü, borcunu ifa etmediği takdirde takip hukuku anlamında yaptırımlara maruz kalarak ödemeye zorlanabileceği gibi İİK 344 yönünden de değerlendirme yapmak kaçınılmazdır.
İİK 344’te düzenlenen nafakaya ilişkin kararı yerine getirmeyen borçluyu şikayetin, üzerine gerçekleştirilen doktrinsel tartışmalar bir yana tedbir nafakasının ödenmemesi halinde de yapılabileceği Yüksek Mahkeme kararlarında kendine yer edinmiştir.
Nafakanın Ödenmemesi Nedeniyle Şikayette Avukatın Önemi
Nafaka ve nafakanın ödenmemesi konuları Türk Medeni Kanunu ve İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olup nafakanın ödenmemesi nedeniyle yapılacak şikayetlerin usulen doğru şekilde tatbik edilmesinin uzmanlık gerektirdiği aşikar olduğundan bu şikayetlerin avukat vasıtasıyla yapılmasında büyük fayda vardır.