Bu yazımızda sizlerle hukuki olarak takdiri indirim olan fakat uygulamada ve halk arasında ‘’iyi hal indirimi’’ olarak bilinen ve faile verilecek cezanın miktarında önemli rol oynayan ceza hukuku kurumunun detayları açıklanacaktır. Bu yazımızda takdiri indirimden daha çok bilinen ismiyle ‘’iyi hal indirimi’’ olarak bahsedilecektir.
İyi Hal İndirimi (Takdiri İndirim) Nedir?
İyi hal indirimi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.62’de ‘’takdiri indirim nedenleri’’ başlığı altında düzenlenmiştir. İlgili maddenin ilk fıkrasında iyi hal indirimi (takdiri indirim) hususu açıklanmış, belirli takdiri nedenlerin bulunması halinde failin yararına olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının verileceği durumlarda yerine müebbet hapis cezasının, müebbet hapis cezasının verileceği durumlarda yerine 25 yıl hapis cezasının ve son olarak diğer tüm cezalarda ise 1/6 oranında indirime gidileceği ifade edilmiştir.
İyi Hal İndirimi (Takdiri İndirim) Oranı Nedir?
Bir önceki başlık altında da belirtildiği üzere kanun koyucu iyi hal indirimi hususunda hakime sınırsız bir indirim serbestisi tanımamış, TCK m.62/1’de belirtildiği üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında bu cezayı müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasında bu cezayı 25 yıla indirme hakkı vermiştir. Diğer miktarlardaki cezalarda ise 1/6 oranında indirim yapılabilecektir.
Örneğin iyi hal indirimi yapılmadığında 12 yıl hapis cezası alacak bir kimsenin cezası hakim tarafından 1/6 oranında indirim ile 10 yıla düşürülebilmektedir.
İyi Hal İndirim Şartları (Takdiri İndirim) Nelerdir?
TCK m.62’nin ikinci fıkrasında iyi hal indiriminin hangi hususlar göz önünde bulundurularak verilebileceği düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca nasıl ki hakimin iyi hal indirim oranında bir sınır çizilmiş ise, hakimin iyi hal indiriminin uygularken dikkate alacağı meselelere de sınırlama getirilmiştir. İyi hal indirimine giderek takdiri bir indirim gerçekleştirecek olan hakim, kanun maddesinde belirtilen failin geçmişini, failin sosyal ilişkilerini, failin fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışlarını ve son olarak vereceği cezanın fail üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak vereceği cezada iyi hal indirimine gidebilmektedir. Hakimin takdiri indirim hakkını kullanarak yaptığı iyi hal indiriminde belirtilen hususlardan hangisini ne şekilde dayanak olarak aldığını da vereceği gerekçeli kararında açık bir şekilde belirtmesi gerekmektedir.
İyi hal indirimi denildiğinde insanların aklına ilk olarak duruşmalara takım elbise ve kravatla gidilip mahkeme ve mahkeme hakimine karşı saygılı davranılarak cezalarda indirim yapıldığı düşüncesi ve örneği gelmektedir. Uygulamada doğruluğu ve gerçekleşip gerçekleşmediği tartışmalı olan bu örneklerin ve düşüncelerin ortadan tamamen kalkması adına kanun koyucu 7406 sayılı ve 12.05.2022 kabul tarihli Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun m.1 ile bu hususta bir düzenlemeye gitmiş ve TCK m.62/2’nin son cümlesi olarak ‘’Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz. Takdiri indirim nedenleri kararda gerekçeleriyle gösterilir.’’ eklemesi yapılmıştır.
Kanun koyucu tarafından maddeye getirilen eklemeden de anlaşılacağı üzere iyi hal indirimi fail tarafından mahkemeyi etkilemek üzerine yapılan davranışlar, hal ve hareketler sonucu ortaya çıkabilecek bir ceza hukuku kurumu değildir. Yalnızca dailin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya verilecek cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkiler gibi sınırlı ve sayılı hususlar yargılamayı gerçekleştirecek hakim veya hakimler tarafından dikkate alınabilecektir.
İyi Hal İndirimi (Takdiri İndirim) Hakkına İlişkin Yargıtay Kararları
‘’…Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak 5237 Sayılı TCK’nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken “Sanığın suçun işleniş şeklinden saptanan suç işleme eğilimli kişilik özelliği gözönünde bulundurularak hakkında TCK’nun 62/1 maddesinin takdiren uygulanmasına yer olmadığına,” şeklindeki bir açıklamanın, kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli bir gerekçe niteliği taşımadığı gözetilmeden sanık hakkında yetersiz gerekçeyle söz konusu maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi…’’ (Y.14 CD. 9.1.2020 – 2019/5177 E. 2020/189 K.)
‘’…Görüldüğü üzere, maddede hakimin takdiri indirim nedenlerinin varlığı halinde cezada belli oranda indirim yapabileceği düzenlenmiş, ancak takdiri indirim nedenlerinin sınırlı olarak sayılması yerine “gibi” ibaresi de kullanılmak suretiyle, örnekleme kabilinden bazı takdiri indirim nedeni olabilecek hallerden bahsedilmekle yetinilmiştir. Bu durumda, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak 62 nci madde uyarınca indirim yapılıp yapılmayacağının hakim tarafından serbestçe takdir edileceğinde kuşku bulunmamakta ise de; bu ifadenin, indirim yapılmasına veya yapılmamasına esas alınan nedenlerin temyiz merciince denetlenemeyeceği şeklinde anlaşılmaması gerekir.
Nitekim, maddenin son cümlesi, “Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir” şeklinde olup; bu cümle ile 62 nci maddenin uygulanması veya uygulanmaması açısından yargıca tanınan takdir hakkının “dayanılan nedenler itibarıyla denetlenebilir nitelikte bir takdir hakkı” olduğu anlatılmak istenmiştir. Kaldı ki, 4709 sayılı T. C. Anayasası’nın 141. Ve 5271 sayılı CYY’nın34 üncü maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Açıklanan nedenlerle; Yerel Mahkemenin, 5237 sayılı TCY’nın 62 nci maddesini “5237 sayılı TCK.nun 62 nci maddesi uygulamada bir atıfet maddesi olmayıp koşulları mahkeme heyetince oluştuğu kanaatine varıldığı takdirde uygulanan yasa maddesi olması karşısında mahkeme heyetince uygulama koşulları oluşmadığı kanaatine varıldığından sanık hakkında TCK 62nci madde hükmünün uygulanmasına yer olmadığına” şeklinde açıklama yapmak suretiyle uygulamadığı ve bu konuda direndiği somut olayda, uygulamama nedenlerinin denetime elverecek şekilde açıkça gösterilmemiş olması yasaya aykırıdır. Bu itibarla; Yerel Mahkeme direnme hükmünün 5237 sayılı TCY’nın 62. maddesinin uygulanmama nedenlerinin gösterilmemiş olması yönünden bozulmasına karar verilmelidir.’’ (Y.CGK. 7.7.2009 – 2009/9-62 E. 2009/191 K.)