Taksirle Yaralama Suçu (TCK m.89)

Taksirle Yaralama Nedir, Ne Demektir?

Taksirle yaralama kavramını açıklamadan önce taksir kavramının ve taksirli suç kavramının açıklanması gerekmektedir. Taksir, Türk Ceza Kanunu m.22/2’de tanımlandığı üzere dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Belirtilen taksir kavramı neticesinde bir suç ortaya çıktığı vakit taksirli suç ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Taksirli yaralama durumu da yaralama suçunun kişi tarafından yaralama ile neticelenen davranışının yaralama sonucu öngörülmeden ortaya çıkması durumudur. Kanuni tanımı ile ise taksirle yaralama, taksirle yani yaralama sonucu öngörülmeden yapılan bir davranış sonucunda başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmasıdır.

Taksirle Yaralama Suçu Hangi Şekillerde Ortaya Çıkmaktadır?

TCK’nın 89. maddesinde taksirle yaralama suçu düzenlenmiştir. Bu suçun ortaya çıkma biçimi temel olarak basit ve nitelikli hal olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Taksirle yaralama suçunun basit halde ortaya çıkması: TCK m.89/1’de taksirle yaralama suçunun basit hali 3 ayrı şekilde belirtilmiştir. TCK m.89/1’de taksirle yaralama suçunun kişinin vücuduna acı verme, kişinin sağlının bozulmasına neden olma ve kişinin algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma şeklinde üç ayrı şekilde ortaya çıkabileceği belirtilmiştir. Bu durumda kişiler 6 ay ile 1 sene arasında bir hapis veya adli para cezası ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Taksirle yaralama suçunun ortaya çıktığı nitelikli haller de mevcuttur. Bir sonraki paragrafta taksirle yaralama suçunun nitelikli halleri açıklanacaktır, bu durumda karşı karşıya kalınan ceza miktarı artacaktır.

Taksirle Yaralama Suçunun Nitelikli Halleri

TCK m.89/2-3’te taksirle yaralama suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. TCK’nın 89.maddesinin 2.fıkrasına göre taksirle yaralama suçunu ortaya çıkaran fiil:

a) Taksirle yaralanan kişinin duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Taksirle yaralanan kişinin vücudunda kemik kırılmasına,

c) Taksirle yaralanan kişinin konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Taksirle yaralanan kişinin yüzünde sabit ize,

e) Taksirle yaralanan kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Taksirle yaralanan kişinin gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

neden olmuş ise, tüm bu durumlar nitelikli hal sayılır ve verilecek ceza TCK 89/1’de belirtilen ve basit taksirli yaralama suçunun cezası olan 6 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasının yarı oranında arttırılır.

TCK’nın 89.maddesinin 3.fıkrasında belirtilen nitelikli haller ise taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

sebep olduğu takdirde ortaya çıkmaktadır. Bu durumda da kanun koyucubir ceza arttırım yoluna gitmiştir. Taksirle yaralama fiili mağdurunda bu fıkra kapsamında bir zarar ortaya çıkardığı takdirde basit taksirli yaralama suçunun cezası olan 6 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası kapsamında verilecek ceza 1 kat arttırılır.

Yine taksirle yaralama suçunun birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması durumunda ceza miktarı arttırılmaktadır. TCK m.89/4 uyarınca taksirle yaralama suçunu ortaya çıkaran fiil sonucunda birden fazla kişi yaralandığı takdirde suçun faili 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalmaktadır.

Taksirle Yaralama Suçunda Bilinçli Taksir ve Şikayet Kavramları

Taksirli yaralama suçu isminden de anlaşılacağı üzere kasten işlenebilecek bir suç türü değildir. Kişinin bu suçu işlerken yapmış olduğu fiilinin sonucunda bir yaralanmanın olacağını özensizlik ve dikkatsizlik sonucu öngörememesi gerekmektedir. Aksi halde söz konusu suç taksirle yaralama değil kasten yaralama olacaktır. Ceza hukukunda taksir ve kast kavramları arasında bilinçli taksir adı altında bir kavram daha mevcuttur ve Türk Ceza Kanunu’nda da lafzı geçmektedir. Bilinçli taksir kavramı, bilinçli taksir, yapılan fiilin sonucunun öngörülmesine rağmen istenmeyen sonucun, konumuzda yaralamanın, ortaya çıkmayacağı düşüncesiyle hareket edilmesi olarak açıklanabilir. Örnek vermek gerekirse trafikte hatalı sollama yapıldığında bir kazanın ortaya çıkabileceği öngörülebilir, bu basit taksir değildir ve fakat aynı zamanda kaza yaparak başkalarına zarar verme sonucunun ortaya çıkmayacağı inancıyla hareket edilebilir, bu noktada bilinçli taksirle karşılaşmış oluruz.

TCK m.89 kapsamında bilinçli taksir ile yaralama suçuna da değinilmiştir. Şöyle ki TCK m.89/5 uyarınca taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabii kılınmıştır. Mağdur, taksirle yaralama suçu kapsamında failden şikayetçi olmadığı takdirde fail hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmayacaktır. Fakat fıkra devamında kanun koyucu bir ayrıma gitmiş, taksirle yaralama suçunun basit hali dışında, yani m.89/1 kapsamında kalan kısım dışında suçun bilinçli taksir ile işlendiği takdirde şikayetin aranmayacağını, kamu adına savcılığın soruşturmayı yapabileceğini ve gerekli görüldüğü takdirde kamu davasının şikayet olmadan da açılabileceğini belirtmiştir.

Taksirle Yaralama Suçunun Cezası

Önceki paragraflarda da belirtiliği üzere taksirle yaralama suçunun basit şekilde işlenmesinin cezası TCK 89/1 kapsamında  6 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Taksirle yaralama suçu TCK m.89/2 kapsamında verilecek ceza basit taksirle yaralama halinin yarı katı kadar, fıkra 3 kapsamında ise 1 katı kadar arttırılır.

Taksirle Yaralama Suçunda Zamanaşımı

Taksirle yaralama suçununşikayete tabi olduğu durumlar ve şikayete tabi olmadığı durumlar arasında zamanaşımı yönünden fark bulunmaktadır. Taksirle yaralama suçunun öncei paragraflarda belirtildiği üzere şikayete tabi olduğu durumda 6 ay içerisinde şikayet edilmek zorundadır, aksi halde zamanaşımı uygulanır.

Taksirle yaralama suçunun şikayete tabi olmadığı basit taksirli hallerinde ise zamanaşımı süresi olarak 8 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır.

Taksirle Yaralama Suçunda Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Taksirle yaralama suçunda karşı karşıya kalınan hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği hususu taksirle yaralama suçunun ne şekilde ortaya çıktığına ve karşı karşıya kalınan hapis cezasının miktarına bağlıdır. Hapis cezası miktarı 1 yılın altında ise adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Bunun dışındaki imkanlar açısından somut durum ve olaylar değerlendirilmelidir.

Taksirle Yaralama Suçunda Ceza Avukatının Önemi

Taksirle yaralama suçunu yukarıda detaylı şekilde açıkladık. Taksirle yaralama suçunun hangi kanun maddesi ve fıkrası kapsamında ortaya çıktığı, isnat edilen suçun somut olgularla örtüşüp örtüşmediği ve hukuki alanda beyanların berrak bir şekilde ortaya konulması gibi olgular karşı karşıya kalınan ceza miktarının büyüklüğünü de belirleyecektir. Taksirle yaralama suçu açısından bir soruşturma veya kovuşturma ile karşı karşıya kaldıysanız ve savunma hakkınızı sonuna kadar kullanarak olabilecek en az hasarla bu süreci atlatmak amacındaysanız, ceza hukuku alanında çalışan ve deneyim sahibi bir avukat ile bu süreci takip etmek herhangi bir hak kaybı yaşamanızı önleyecektir. Hukuki süreci doğru ve lehinize bir şekilde yönetebilmek adına bu alanda çalışan bir ceza avukatından yardım almanız tavsiye edilir.