Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği

İSTANBUL ( ). AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere
GAZİOSMANPAŞA … ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO : 2023/.. Esas , 2023/.. Karar

HAGB KARARINA İTİRAZ
EDEN KATILAN SANIK : A………….
MÜDAFİİ : Av. Sinan Sezer SANCAKLI – Av. Kubilay ALTINKAYA

KONU : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR

Yukarıda bilgileri yazılı dosyada müvekkil hakkında Katılan Sanık S………….’a karşı tehdit suçunu işlediğinden bahisle 5 ay hapis cezası tesis edilmiş olup işbu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bu bakımdan, işbu kararın usul ve yasaya aykırı oluşu nedeniyle itirazen incelenerek müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini talep etmemiz gerekliliği doğmuştur.

 

Huzurdaki itiraza konu HAGB kararında delilleri değerlendirmede bariz hata ve açık keyfilik vuku bulmuştur. Müvekkil hakkında kurulan HAGB hükmünde, hukuka uygun olmayan yolla elde edilen bir ses kaydına dayanılmıştır ve bu ses kaydını alan Katılan Sanık S…………., hukuka aykırı yollara başvurduğunu açıkça ikrar etmiştir.

 

HAGB kararı veren Sayın Mahkeme gerekçesinde, “Katılan sanık A………….’in isnat edilen eyleme karşı alınan savunmasında söz konusu konuşmanın etki tepki içerisinde gerçekleştiğini kabul ederek atılı eylemi ikrar ettiği, katılan sanık S………….’ın alınan savunmasında konuşma içeriğini doğruladığı ve tarafların birbirinden şikayetçi olduğu…” ifadelerine yer vermiştir. Evvela söylemek gerekir ki, müvekkilin 04.04.2023 tarihli duruşmada ikrar içeren bir anlatımı olmamıştır. Müvekkil duruşmada alınan savunmasında öncelikle üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade etmiş; ardından Sayın Mahkeme tarafından sorulması üzerine de “Konuşma içeriğinde karşı taraftan çok fazla tahrik edildim, yönlendirildim, karşılıklı küfürleşmelerimiz oldu, mahkemece sorulan eceliniz geldi, öleceksiniz tarzı bir cümle geçmiş olabilir, net konuşamıyorum, çünkü üzerinden uzun bir zaman geçti.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Burada müvekkilin açık bir ikrarda bulunmadığı aşikardır. Müvekkil öncelikle atılı suçlamaları kabul etmemiş, ardından Sayın Mahkemece sorulması üzerine konuşmalarda geçen ifadeleri aradan uzun zaman geçmesi nedeniyle tam hatırlayamadığını, bunun için de “kesinlikle bu ifadeler geçmemiştir” diyemeyeceğini ifade etmiştir. Müvekkilin üzerine atılı tehdit suçu yönünden dosyada mübrez tek delil olan ses kaydının hukuka aykırı yöntemle elde edildiği katılan sanık S…………. tarafından ikrar edilmiştir. Bu ses kaydının hukuka uygun yolla elde edilmiş ve bir ikrarı destekleyebilecek bir maddi delil olarak kabul edilebilmesi artık mümkün değildir. Bu bakımdan, daha önce suçlamaları kabul etmemiş müvekkilin Sayın Mahkemece hukuka aykırı yolla elde edilmiş bir delilden yola çıkarak sorduğu bir soruya verdiği, “suçlamaya konu konuşmaları aradan geçen zaman nedeniyle tam olarak hatırlamadığı” cevabını ikrar kabul ederek müvekkili cezalandırmak hukuka ve hakkaniyete aykırı olacaktır.

 

Müvekkilin savunmalarının ikrar mahiyetinde olmadığı kanaatimizce aşikar olsa da, bir an için savunmaların ikrarlı anlatımlar içerdiğini kabul edecek olsak bile bunların mahkumiyete yeterli olduğundan söz edilemez. Zira, “sanığın ikrar niteliğinde kabul edilebilecek beyanının olduğu kabul edilse bile maddi delillerle desteklenmeyen ikrara itibar edilip edilemeyeceği ve mahkumiyetine yeterli başkaca delil olup olmadığı araştırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği”(4. Ceza Dairesi E. 2020/4908 K. 2020/17941 T. 24.11.2020) aşikardır. Huzurdaki kovuşturmada maddi delil olarak değerlendirilebilecek tek delilin dosyada mübrez ses kaydı olduğu ve bunun da hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş bir delil olduğunun aşikar olduğu gözetildiğinde müvekkilin savunmalarının ikrarlı anlatımlar içerdiğinden söz edilse bile bunun mahkumiyete yeterli olmadığını kabul etmek gerekir.

 

Kanaatimizce, Sayın Mahkeme eğer müvekkilin savunmasında ikrar bulunduğunu kabul edecekse şu soruları sormalıdır: Sanık, hukuka aykırı yolla elde edilen ses kaydı dosyada bulunmasaydı aynı savunmayı yapar mıydı? Hukuka aykırı biçimde elde edilip, “delil” olma özelliği bulunmamasına rağmen işbu ses kaydındaki ifadeler suçun sübutuna en büyük delil olarak sanığa gösterilerek alınan savunmadaki “ikrar” özgür iradeye dayalı kabul edilebilir mi?

 

Yukarıda açıkladığımız üzere, müvekkil hakkında HAGB kararı veren Sayın Mahkeme, hem hukuka aykırı yolla elde edildiği elde eden tarafından yargılamada açıkça ikrar edilen bir delile dayanarak müvekkil hakkında HAGB kararı vermiş; hem de aynı delilde geçen karşılıklı ifadeleri keyfi bir yoruma tabi tutarak bir beraat, bir HAGB hükmü kurmuş ve çelişki yaratmıştır.

SONUÇ VE TALEP : Yukarda belirtilen ve resen nazara alınacak hususlar nedeniyle itirazımızın kabulü ile Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.06.2023 tarih ve 2023/.. Esas , 2023/.. Karar sayılı usul ve yasaya aykırı HAGB kararının kaldırılarak müvekkilin beraatına karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.02.10.2023

HAGB Kararına İtiraz Eden
Katılan Sanık A………….
Müdafii
Av. Sinan Sezer SANCAKLI