Güveni Kötüye Kullanma Nedir?
Güveni kötüye kullanma, ceza hukuku sistemimizde tanım olarak başkasına ait olan ve muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kişinin kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya kendisine yapılan deviri inkar etmesi fiillerinin bütünüdür.
Zilyetliğin devrinde zilyetliği devralan ve devir amacı dışında tasarrufta bulunan şahıs, asıl zilyetten rızası dahilinde malı devralmış olmalıdır. Aksi takdirde devam eden fiiller güveni kötüye kullanma suçunun değil başka suçların konusunu oluşturur. (hırsızlık, gasp vb.)
Güveni kötüye kullanma durumunun meydana gelme biçimine göre bu suç tipinin ortaya çıkaracağı ceza miktarı ve niteliği değişmektedir. Güveni kötüye kullanma suçu temelde basit ve nitelikli güveni kötüye kullanma suçu olarak ikiye ayrılmaktadır.
Basit Güveni Kötüye Kullanma Suçu
Güveni kötüye kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 155.maddesinde düzenlenmektedir. İlgili maddenin ilk fıkrasında güveni kötüye kullanma suçunun basit hali ele alınmıştır. Buna göre aynı maddenin 2.fıkrasında belirtilen ve aşağıdaki paragrafta detaylı bir şekilde açıklanacak olan nitelikli hallerden herhangi birinin bulunmadığı durumlarda güveni kötüye kullanma suçunun basit halinin varlığı kabul edilir ve bu doğrultuda bir cezalandırma ile karşı karşıya kalınır.
başkasına ait olan ve muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kişinin kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunma veya ilgili deviri inkar etme suçunu herhangi bir nitelikli hal olmadan işleyen kişi, şikayet üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırmaktadır.
Nitelikli Güveni Kötüye Kullanma Suçu
Güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli halleri TCK m.155/2’de düzenlenmiştir. Buna göre güveni kötüye kullanma suçu meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde ceza miktarı bir ila yedi yıl arasında hapis cezası ve üçbin güne kadar adli para cezası olarak hükmedilmektedir. Güveni kötüye kullanma suçunun basit hali ile karşılaştırıldığında nitelikli halinde ciddi bir ceza artışı ile karşı karşıya kalındığı ortadadır. Nitelikli güveni kullanma suçunun çeşitlerini incelemek gerekirse;
- Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu
- Ticaret İlişkisi Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu
- Meslek veya Sanatın İcrası İlişkisi Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu
- Başkasının Mallarını İdare Etmek Yetkisinin Gereği Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu
Yukarıda belirtilen ve güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hallerini oluşturan durumlar birbirlerinden çok da farklı değildir. Temelde suçu işleyen taraf ile suçun mağduru olan taraf arasında ortaya çıkan bir hizmet, ticari, mesleki veya malların idare edilmesine yönelik bir yetkiye sebep olan bir ilişkisi söz konusu ise ve bu ilişkisinin vermiş olduğu avantajlar vasıtasıyla zilyet güveni kötüye kullanma suçunu işlemiş ise bu noktada güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hali meydana gelmiştir. Örneğin kendisine tamir amacıyla bırakılan aracı farklı amaçlar ile kullanan ve araca maddi bir zarar veren araba tamircisinini bu fiili nitelikli güveni kötüye kullanma suçunun konusunu oluşturmaktadır. Bir başka örnek vermek gerekirse, evi temizlemek için eve gelen temizlik personelinin eşyaların zilyetliği ile ilgili olarak istenilmeyen tasarruflarda bulunması da nitelikli güveni kötüye kullanma suçunun bir yansımasıdır.
Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık kurumu Türk Ceza Kanunu’nun 168.maddesinde düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık, suç işleyen şahsın soruşturma aşamasında veya kovuşturma aşamasında ceza hükmü açıklanmadan evvel işlemiş olduğu fiil yüzünden pişman olması ve ortaya çıkmasında sorumlu olduğu zararları gidermesi sonucunda ceza indiriminden yararlanma durumudur. TCK m.168 uyarınca güveni kötüye kullanma suçunu işleyen şahıs soruşturma evresinde etkin pişmanlık kurumundan faydalandığı takdirde cezası 2/3 oranında indirilir. Kovuşturma evresinde etkin pişmanlıktan yararlanılması halinde ceza miktarı yarı oranında indirilir. Fakat yine belirtilmesi gerekir ki etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için suçu işleyen şahısın samimi ikrarlarda bulunması ve mağdur tarafın zararlarını gidermesi gerekmektedir. Mağdurun zararının tamamen değil de kısmen gidirildiği durumlarda ise sanığın etkin pişmanlıktan yararlanma imkanı mağdurun rızasına bağlı olmaktadır.