Soybağının Reddi Davası Nedir?

Soybağının ya da nesebin reddi davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda (“TMK”) düzenlenen bir dava türüdür. Bu dava, TMK md. 285 uyarınca oluşan babalık karinesi neticesinde kabul edilen soybağının reddi istemiyle açılır. Bu davayı ya çocuk, anne ve kocaya karşı ya da koca, anne ve çocuğa karşı açabilir.

Soybağı, -TMK’yi ilgilendiren dar anlamıyla- doğum, evlat edinme, tanıma gibi yollarla kurulan ve çocuk ile anne ve babası arasında mirasçılık, bakma yükümlülüğü gibi konularda belirli hak ve yükümlülükler meydana getiren bir kavramdır.

TMK md. 285’e göre, “Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür. Kocanın gaipliğine karar verilmesi hâlinde üçyüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden işlemeye başlar.”

Babalık karinesini açıklayan bu yasa metnini paylaştıktan sonra yazımızın devamında soybağının reddi davasının taraflarını, ispat yollarını, yetkili ve görevli mahkemeyi ve hak düşürücü süreleri açıklayacağız.

 

Taraflar

TMK md. 286’da, soybağının reddi davasında dava hakkının kimlere tanındığı ve işbu davanın kimlere karşı açılacağı düzenlenmiştir. Buna göre;

“Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır.

Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır.”

Bu düzenlemeden, soybağının reddi davasının koca tarafından ana ve çocuğa ya da çocuk tarafından ana ve kocaya karşı açılabileceğini anlıyoruz. TMK md. 291’de ayrıca diğer ilgililerin dava hakkı düzenlenmiştir. Bu düzenlemede, dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişilere, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davası açma hakkı tanınmıştır.

Ayrıca ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım da atama kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde soybağının reddi davası açabilir.

 

İspat

Soybağının reddi davalarında ispat konusu, TMK md. 287 ve 288’de düzenlenmiştir. İspat yükü, çocuğun evlilik içinde ana rahmine düşmesine ya da evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmesine göre değişkenlik göstermektedir.

Evlenmeden başlayarak en az yüzseksen gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla üçyüz gün içinde doğan çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır. Öyleyse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır. Davacı, babalık karinesini çürütmek için cinsel ilişkinin fiili imkansızlığını ya da çocuk ile cinsel ilişki arasında illiyet bağı bulunmadığını ispatlamalıdır.

Çocuğun evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmesi halinde ise davacının başka bir kanıt getirmesi gerekmez. Ancak, gebe kalma döneminde kocanın karısı ile cinsel ilişkide bulunduğu konusunda inandırıcı kanıtlar varsa, kocanın babalığına ilişkin karine geçerliliğini korur.

Görüldüğü üzere çocuğun evlilik öncesi veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmesi halinde davacıya neredeyse bir ispat külfeti yüklenmemiştir. Davacının davasını açması yeterli olacak gibidir. Yalnızca çocuğun ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmesi halinde davacının gebe kalma anının ayrı yaşama dönemine denk geldiğini ispatlaması gerekecektir.

 

Yetkili ve Görevli Mahkeme

Soybağının reddi davalarında özel yetki kuralı öngörülmüştür. TMK md. 283 uyarınca bu davalar taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Tarafların dava ya da doğum sırasında Türkiye’de yerleşim yeri yoksa ve genel yetki kuralına göre de davalının dava açılacakken Türkiye’de yerleşim yeri yoksa yetkili mahkeme 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 41.maddesi uyarınca belirlenecektir.

Görevli mahkeme, aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yargı çevrelerinde ise asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla görevlidir.

 

Hak Düşürücü Süreler

Soybağının reddi davalarında hak düşürücü süreler TMK md. 289’da düzenlenmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz üzere dava hakkı koca ya da çocuğa tanınmıştır; bu sebeple de hak düşürücü süreler bu ikisi için düzenlenmiştir. Hem baba hem da çocuk için bir yıllık hak düşürücü süre söz konusudur. Bu süre çocuk için ergin olduğu tarihten itibaren başlar. Koca içinse bir yıllık süre davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar.

Hem koca hem de çocuk için işbu bir yıllık hak düşürücü süre, haklı bir nedene dayanan gecikmenin varlığı halinde haklı nedenin ortadan kalktığı andan itibaren başlar.

 

Soybağının Reddi Davalarında Avukat Desteği

Soybağının reddi davaları, yasa koyucunun dava hakkını hak düşürücü süre ile sınırlandırdığı, taraflara ciddi şekilde ispat külfeti yüklediği, ispat külfetinin zaman zaman yalnızca tıbbi incelemeler içeren bilimsel metotlarla ifa edilebildiği, doğru yürütebilmek için iyi bir Medeni Kanun bilgisi gerektiren davalardır. Bu sebeple, soybağının reddi davalarını en doğru şekilde yürütebilmek adına alanında uzman bir avukatın hukuki danışmanlığının büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak yazımızı sonlandırıyoruz.