Evlat Edinme Davası ve Yasal Süreç

Evlat edinme, soybağının kurulmasının yollarından biridir. Evlat edinmeye dair hukuki süreç, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Kanun, 743 sayılı eski Türk Medeni Kanununu yürürlükten kaldırmış ve evlatlık ilişkisin artık yalnızca mahkeme kararıyla kurulabileceğini düzenlemiştir.

 

KÜÇÜĞÜN EVLAT EDİNİLMESİ

Kanunda küçüklerin, erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesinde farklı koşullar öngörülmüştür. Kanunda öncelikle daha yaygın olan küçüğün evlat edinilmesi düzenlenmiştir. Küçükten anlaşılması gereken ergin olmayan, 18 yaşından küçük kişidir.

Bir küçüğü evlat edinmek isteyen kişinin küçüğe bir yıl boyunca bakmış ve eğitmiş olması bir ön koşuldur. Ayrıca Kanunda evlat edinme başvurusunun her halde evlat edinilmek istenen küçüğün yararına olması ve evlat edinmek istenenin diğer çocuklarının zararına olmaması hususlarının da gözetilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

 

BİRLİKTE EVLAT EDİNME

Bir kadın ve bir erkeğin evlilik birliği içinde olmaları halinde birlikte evlat edinebilmeleri mümkündür. Ancak evlilik birliği içinde olmayan iki kişinin birlikte evlat edinebilmesi mümkün değildir.

Kanunda eşlerin birlikte evlat edinebilmeleri için bazı koşullar aranmıştır. Buna göre;

  1. Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları ya da
  2. Otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir.

Bununla birlikte; eşlerden biri, diğerinin çocuğunu evlat edinmek isterse;

  1. Eşlerin en az iki yıldan beri evli olmaları ya da
  2. Evlat edinmek isteyen eşin otuz yaşını doldurmuş bulunması gerekir.

 

TEK BAŞINA EVLAT EDİNME

Evli olmayan bir kişinin otuz yaşını doldurmuş olması halinde evlat edinmek için tek başına müracaatta bulunması mümkündür.

Ayrıca, evli ve otuz yaşını doldurmuş olan bir kişi, eşinin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğunu veya iki yılı aşkın süredir nerede olduğunun bilinmediğini ya da mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süredir eşinden ayrı yaşamakta olduğunu ispat etmesi halinde tek başına evlat edinebilir.

 

KÜÇÜĞÜN RIZASI VE YAŞI

Evlat edinilmek istenen küçük, evlat edinme isteğiyle açılacak davada davalı sıfatı bulunmasa da davanın tarafıdır ve kendisinden “evlat edinilmek istenen küçük” olarak söz edilir. Bu itibarla, ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızası olmadıkça evlat edinilmesinin mümkün olmadığını söylemek gerekir. Vesayet altındaki küçükler bakımından ise ayırt etme gücüne bakılmaksızın evlat edinilmelerinin vesayet dairelerinin iznine tabi olduğunu söylemek gerekir.

Tüm bunların ön koşulu ise küçüğün ve evlat edinmek isteyenin yaş farkına ilişkin olan husustur. Kanuna göre, evlat edinilecek küçüğün, evlat edinmek isteyenden en az on sekiz yaş küçük olması gerekir.

 

EVLAT EDİNİLMEK İSTENEN KÜÇÜĞÜN ANNE VE BABASININ RIZASI

Evlat edinilmek istenen küçüğün anne ve babasının evlat edinme istemiyle açılan davalarda rızaları aranır. Bu sebeple küçüğün anne ve babasına bu davalarda davalı sıfatıyla husumet yöneltilir. Evlat edinme istemiyle açılan davaların hasımsız olarak ikame edilmesi usulen yanlıştır.

Küçüğün anne ve babasının rızası, birlikte yaşadıkları yerleşim yeri mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanır ve tutanağa geçirilir. Rızanın küçüğün doğumundan altı hafta geçmeden önce verilmesine Kanun imkan vermemektedir. Ayrıca verilen rızanın tutanağa geçirilmesinden itibaren altı hafta içinde geri alınmasına imkan tanınmıştır. Bu itibarla rızanın tutanağa geçirildikten altı hafta sonra kesinleştiği söylenebilir. Rıza, geri alındıktan sonra tekrar verilirse bu defa süre gözetilmeksizin kesindir.

Ayrıca, kim olduğu ya da nerede olduğu uzun süredir bilinmeyen veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun olan ya da küçüğe karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen anne veya babanın rızası aranmaz.

 

ERGİNLERİN VE KISITLILARIN EVLAT EDİNİLMESİ

Altsoyunun açık muvafakati ve eşinin rızasıyla bir kişi, ergin ya da kısıtlı birini aşağıdaki hallerde evlat edinebilir:

  1. Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlât edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise,
  2. Evlât edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise,
  3. Diğer haklı sebepler mevcut ve evlât edinilen, en az beş yıldan beri evlât edinen ile aile hâlinde birlikte yaşamakta ise.

 

EVLAT EDİNMENİN SONUÇLARI

Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlât edinene geçer.

Evlâtlık, evlât edinenin mirasçısı olur.

Evlâtlık küçük ise evlât edinenin soyadını alır. Evlât edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Ergin olan evlâtlık, evlât edinilme sırasında dilerse evlât edinenin soyadını alabilir.

Eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adları yazılır.

Evlâtlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlâtlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlât edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur.

Ayrıca evlâtlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir.

Evlât edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlâtlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.

 

YABANCI KÜÇÜĞÜN EVLAT EDİNİLMESİ

Yabancı küçüğün evlat edinilmesinde, Türk vatandaşının tek başına evlat edinme hallerinde veya iki eş de yabancı olmadıkça birlikte evlat edinme hallerinde ya da iki eş de yabancı olmadıkça bir eşin diğerinin çocuğunu evlat edinmesi hallerinde Türk hukuku uygulanır.

Böylece, yabancılık unsuru bulunan evlat edinme taleplerinde de yukarıda belirttiğimiz tüm hallerde yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yönünden değerlendirme yapılması gerektiğini söylemek gerekir.

Uygulamada sıklıkla Türk eşin, yabancı uyruklu eşinin çocuğunu evlat edinme istemiyle başvuruda bulunduğu görülmektedir. Yukarıdaki açıklamalarımız ışığında, bu istemin hukuki dayanağının 4721 sayılı Kanunun 306/3 düzenlemesi olacağı aşikardır. Yani, “eşlerden biri, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlât edinebilir.”

EVLAT EDİNME DAVALARINDA USUL

Evlat edinme için açılacak davada evlat edinilmek istenen küçüğün anne ve babasının davalı olarak gösterilmesi gerekir. Zira mahkeme, anne ve babanın rızasını arayacaktır. Küçüğün anne ya da babasının evlat edinmek istenenin eşi olması halinde de yine davalı gösterilmesi kuralı geçerlidir. Küçükten ya da küçüklerden ise davada evlat edinilmek istenen küçük(ler) sıfatıyla bahsedilecektir.

Tek başına evlat edinme istemlerinde dava, evlat edinmek isteyenin yerleşim yerinin bağlı olduğu aile mahkemesince; birlikte evlat edinme istemlerinde ise eşlerden birinin yerleşim yerinin bağlı olduğu aile mahkemesince görülür.

EVLAT EDİNME İSTEMİYLE AÇILAN DAVALARDA AVUKATIN ÖNEMİ

Evlat edinmek, yeni bir soybağı kurulmasını sağlayan ve ancak mahkeme kararıyla gerçekleşebilen bir müessesedir. Bu itibarla da 4721 sayılı Kanunda çok detaylı olarak düzenlenmiştir. Evlat edinmeye dair hukuki süreci profesyonel bir hukuki danışmanlık almadan sürdürmek telafisi güç zararlara yol açacaktır. Bu sebeple evlat edinme istemiyle açılacak davaların alanında uzman bir avukat vasıtasıyla takip edilmesi büyük önem arz etmektedir.