Şantaj Suçu (TCK m.107)

Şantaj Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 107.maddesinde yer alan, kanunun ikinci kısmının yedinci bölümünde hürriyete suçlar kategorisinde konumlanan şantaj suçu, kanun koyucunun da ifade ettiği şekilde hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişinin bahsi geçen eylemleri sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bir diğer deyişle şantaj, kişiyi çeşitli şekillerde zor durumda bırakarak istemediği bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamaktır.

En basit örneği ile bir kişi, bir başka kişiden elinde çeşitli görüntüleri olduğundan bahisle para tahsil etmeye çalışıyor ise veya yapmak istemeyeceği davranışlarda bulunmasına zorluyor ise, şantaj suçu meydana gelmiş demektir.

Şantaj Suçunun Unsurları Nelerdir?

Şantaj suçunun unsurları, TCK’nın 107. Maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre öncelikle belirtmek gerekir ki şantaj suçu kasten işlenebilen bir suç türüdür, taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Bu demektir ki bir kimsenin şantaj suçu işleyebilmesi için m.107’de yer verilen eylemleri bilerek, isteyerek gerçekleştirmesi gerekmektedir.

TCK m.107’nin birinci fıkrasında şantaj suçunun temelinden bahsedilmiş, halk arasında bilinen şantaj kavramının hukuki tanımı yapılmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere bir kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağı veya yapmayacağı tehdidi ile bir başka kimseyi kanuna aykırı olan veya yükümlülüğünde olmayan bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlar ise şantaj suçunu işlemiş olmaktadır. Bu noktada ‘’hakkı olan veya yükümlü olduğu’’ kavramları ile ‘’kanuna aykırı olan veya yükümlülüğünde olmayan’’ kavramlarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Örneğin bir işverenin işçisine daha sıkı çalışması gerektiğini, aksi halde kendisini işten çıkaracağını belirtmesi bir şantaj eylemini oluşturmayacaktır.

TCK m.107’nin ikinci fıkrasında ise şantaj suçu başka bir boyutu ile kanun koyucu tarafından ele alınmıştır. İlgili fıkrada ‘’ Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması’’ ifadeleriyle kanun hükmünde belirtilen unsurları taşıyan tehdidin de tahdit suçunu değil şantaj suçunu oluşturacağı belirtilmiştir.

Şantaj Suçunun Tehdit Suçu İle İlişkisi

Uygulamada şantaj suçu ile tehdit suçu sıkça karıştırılabilmektedir. Belirtmek gerekir ki şantaj suçu tehdit suçunun bir başka çeşidi olarak görülebilir. Fakat tehdit suçunda kişinin hukuka aykırı bir saldırı ile zarar göreceği korkusu ortaya çıkarken şantaj suçunda tehdit unsuru kullanılarak kişinin iradesini kontrol etme durumu mevcuttur.

Şantaj Suçunun Nitelikli Hali Mevcut Mudur?

Kanun koyucu, şantaj suçunu ‘’şantaj’’ başlıklı TCK m.107’de açıklamıştır. Bu hükme göre şantaj suunun nitelikli hali mevcut değildir. Şantaj suçunun m.107/1’deki ve m.107/2’deki versiyonlarında da aynı ceza miktarları öngörülmüştür.

Şantaj Suçunun Cezası Ne Kadardır? Şantaj Suçunun Cezasını Arttıran Unsurlar Mevcut Mudur?

Şantaj suçunun cezası TCK m.107/1’de belirtilmiştir. Buna göre şantaj suçunu işleyen kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile karşı karşıya kalmaktadır. Yine TCK m.107/2’de belirtilen şekilde şantaj suçunu işleyen kimse aynı ceza miktarı ile yargılanacaktır, şantaj suçunun cezasını arttıran bir hal kanun maddesinde yer almamıştır.

Şantaj Suçu ve Şikayet, Uzlaştırma ve Zamanaşımı İlişkisi

Şantaj suçuna ilişkin verilen yukarıdaki bilgilerin yanında, açıklanması gereken en önemli husus ise şantaj suçu ile şikayet, uzlaştırma ve zamanaşımı kurumları arasındaki ilişki durumudur. Belirtmek gerekir ki şantaj suçu şikayete tabi suçlardan biri değildir. Bu demektir ki mağdurun şikayeti olmaksızın soruşturma makamları şantaj suçunun unsurlarından haberdar olduğu an soruşturma başlatabilmektedirler. Mağdurun şikayetçi olmaması şantaj suçunu ortadan kaldırmamaktadır.

Şantaj suçu ceza hukukunda uzlaştırma kapsamında olan suçlardan biri değildir. Uzlaşma görüşmelerine tabi olan suç türlerinde hem soruşturma, hem de kovuşturma aşaması sürecinde taraflar arasında uzlaşma zeminin yoklanırken şantaj suçunun şikayete tabi suçlardan biri olmamasının doğal sonucu olarak uzlaştırma hususu da bu suç türünde gündeme gelmeyecektir.

Şikayete tabi olmayan şantaj suçunda mağdur bakımından bir şikayet süresi de öngörülmemiştir. Fakat soruşturma makamı olan savcılık için öngörülen soruşturma başlatma süresi suçun işlenmiş olduğu tarihten itibaren 8 yıldır.

Şantaj Suçunda Ceza Avukatının Önemi

Şantaj suçu açısından bir soruşturma veya kovuşturma ile karşı karşıya kaldıysanız ve savunma hakkınızı sonuna kadar kullanmak amacındaysanız, ceza hukuku alanında çalışan ve deneyim sahibi bir avukat ile bu süreci takip etmek herhangi bir hak kaybı yaşamanızı önleyecektir.  Bunun yanında şantaj suçunun mağduru konumundaysanız da mağduriyetinizin giderilmesi için bahsetmiş olduğumuz süreç yönetimini gerçekleştirmeniz faydanıza olacaktır. Şantaj suçunun şüphelisi de, mağduru da olsanız var olan haklarınızı sonuna kadar kullanabilmek ve hukuki süreci doğru ve lehinize bir şekilde yönetebilmek adına bu alanda çalışan bir ceza avukatından yardım almanız tavsiye edilir.