İşbu yazımızda, özel sektörde çalışırken devlet memurluğu statüsüne geçiş yapmaya hak kazanan işçilerin işten ayrılırken kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacakları konusu üzerinde duracağız.

İstifa eden işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağı ve ihbar sürelerine riayet etmeden gerçekleştireceği istifa bildiriminin aleyhinde ihbar tazminatı doğuracağı hususları İş Kanununda düzenlenmektedir. İşçinin kıdem tazminatına hak kazanarak ve ihbar sürelerine uymasına gerek olmaksızın iş sözleşmesini feshetmesinin yolu, işverene haklı fesih bildiriminde bulunmasıdır. İşçinin haklı fesih sebepleri, İş Kanununda sıralanmıştır. Haklı fesih sebeplerini İş Kanununun 24. maddesinde ve Yargıtay Hukuk Dairelerinden ihtisas alanı iş hukuku olanların haklı feshe ilişkin süreklilik kazanmış kararlarında ararız.

Memuriyet nedeniyle işten ayrılmanın İş Kanununda haklı fesih sebebi olarak sayılmadığını söylemek gerekir. Devlet memurluğuna hak kazanıp özel sektörde çalışmakta olan işçi, iş sözleşmesini İş Kanununun 24. maddesine dayanarak haklı nedenle feshedemeyecektir. İşçinin bu şekilde ihbar tazminatından kurtulması ve kıdem tazminatına hak kazanması mümkün değildir.

Yargıtay kararlarına baktığımızda da, devlet memurluğuna geçiş yapmak için istifa eden işçinin kıdem tazminatına hak kazanmayacağı ve memuriyete geçiş nedenine dayanan feshin haklı fesih sayılmayacağı görüşünün yerleşik olduğunu görüyoruz. Birkaç emsal karara özet olarak yer vermek gerekirse;

“Somut uyuşmazlıkta davacı 05.02.2007 tarihli el yazılı ve “05.02.2007 tarihinden beri kaplama bölümünde kalite seçim operatörü olarak görev yapmaktayım. 23.09.2011 tarihinde işten ayrılacağımı tarafınıza bildiririm. Gereğinin yapılmasını arz ederim.” içerikli istifa dilekçesi ile haklı neden göstermeksizin iş akdini kendisi sona erdirmiştir. Ayrıca dinlenen tanık beyanları ile davacının işten ayrılma sebebinin memuriyete geçiş olduğu da ortaya çıkmıştır. Mahkemece memuriyete geçişin haklı neden olarak düzenlenmediği gözetilerek davacının şartları bulunmayan kıdem tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.” (Yargıtay 9. H.D., E. 2016/2011, K. 2019/6783, T. 26.03.2019)

“Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının istifa ettiği, istifasına gerekçe kıldığı devlet hizmetine atanmasının iş akdinin feshinde haklı bir gerekçe olmadığı gözetilerek kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 9. H.D., E. 2012/24331, K. 2014/23084, T. 02.07.2014)

“Somut uyuşmazlıkta, davalı işçi, iş akdini devlet memuriyetine geçiş gerekçesiyle kendisi sonlandırmıştır. Açıklandığı üzere feshin haklı nedene dayanmadığı gözetilerek, davacı işverenin cezai şart talebinin uygun oranda bir takdiri indirime gidilerek kabulü yerine davalının fesihte haklı olduğu şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle reddi hatalıdır.” (Yargıtay 9. H.D., E. 2015/21481, K. 2018/17060, T. 01.10.2018)

Görüldüğü üzere, Yargıtay kararlarında da devlet memuriyetine geçiş nedeniyle istifa eden işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağı görüşü hakimdir. Bu sebeple, özel sektörde çalışmaktayken kamuya atanan işçinin haklı fesih sebebi olarak devlet memuriyetine geçişe dayanmaması, başka haklı fesih sebepleri araması gerekmektedir. Doğru haklı fesih sebebinin mevcudiyeti tespit edilirse ve işverene karşı öne sürülürse, işçinin kıdem tazminatı hakkı korunacaktır. Bu sürecin iş hukukunda uzman bir avukat vasıtasıyla yürütülmesi olası hak kayıplarının önüne geçecektir.